ÜAK Doçentlik Etik İnceleme

ÜAK Doçentlik Etik İnceleme

ÜAK Doçentlik Etik İnceleme

ÜAK DOÇENTLİK ETİK İNCELEME NEDİR, SÜREÇ NE ŞEKİLDE İLERLER, NASIL SONUÇLANIR, SONUÇLARA KARŞI DAVA AÇILABİLİR Mİ?

Bu makalemizde siz değerli okuyucularımıza doçentlik başvurularında sıkça karşılaşılan etik ihlal iddialarına değineceğiz. Yazımızda öncelikle etik ihlalin ve etik ihlal türlerinin neler olduğuna değineceğiz. Akabinde doçentlik başvuru sürecinin hangi aşamasında etik ihlal iddialarıyla karşılaşılabilir ve etik ihlal iddialarıyla karşılaşıldığı taktirde neler yapılabilir sorularını cevaplayacağız.

DOÇENTLİK BAŞVURULARINDA ETİK İHLAL NEDİR?

Doçentlik başvurularının değerlendirilmesi birkaç farklı aşamadan oluşmaktadır. Bu aşamalardan ilki ve belki de en önemlisini başvurunun etik açıdan incelenme aşaması oluşturmaktadır. Doçentlik başvurularını değerlendiren ve karar almaya yetkili kurum olan Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından belirtilen süreçler takip edilerek sonuçlandırılır. Kurum tarafından değerlendirmelerde “Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma Ve Yayın Etiği Yönergesi“baz alınmaktadır. Hakkınızda bu türden bir iddia var ise öncelikle belirtilen kurum mevzuatını incelemenizde yarar bulunmaktadır. Makalemiz içeriğinde de belirtilen mevzuat hükümleri detaylandırılarak açıklanacaktır.

Bahis mevzuu mevzuatın Kapsam başlıklı 2.maddesinde; “Bu yönerge, yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca doçentlik başvurusunda bulunan adaylar tarafından yapılan her tür bilimsel araştırma ve çalışmalar ile gerçekleştirilen bilimsel etkinlikler, desteklenen ve/veya yürütülen bilimsel araştırma geliştirme projeleriyle ilgili araştırma ve yayın etiği konularını kapsar.” Hükmü yer almaktadır. Bu hüküm bir etik ihlal incelemesinin ne kapsamda yapıldığına dair bilgi vermektedir.

Sonuç olarak belirtilen hüküm ve devamı maddeleri dikkate alınınca etik ihlal, bilimsel araştırma ve yayın süreçlerinde dürüstlük, güvenilirlik ve akademik bütünlüğü ihlal eden her türlü davranışı ifade eder. Bu tür ihlaller, bilimsel faaliyetlerin etik kurallar çerçevesinde yürütülmesine aykırı hareketleri kapsar ve akademik camianın güvenini sarsar.

DOÇENTLİK BAŞVURULARINDA ETİK İHLAL TÜRLERİ NELERDİR?

Etik ihlal türlerine yönelik inceleme yaparken yine dikkate almamız gereken mevzuat yukarıda yer alan mevzuattır. Bu noktada belirtilen mevzuatın 4.maddesinde etik ihlal türleri ve tanımları detaylıca anlatılmıştır. Maddeye göre etik ihlal türleri şunlardır;

1- İntihal: Başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek,

2- Sahtecilik: Bilimsel araştırmalarda gerçekte var olmayan veya tahrif edilmiş verileri kullanmak,

3- Çarpıtma: Araştırma kayıtları veya elde edilen verileri tahrif etmek, araştırmada kullanılmayan cihaz veya materyalleri kullanılmış gibi göstermek, destek alınan kişi ve kuruluşların çıkarları doğrultusunda araştırma sonuçlarını tahrif etmek veya şekillendirmek,

4- Tekrar yayım: Mükerrer yayınlarını akademik atama ve yükselmelerde ayrı yayınlar olarak sunmak,

5- Bir araştırmanın sonuçlarını, araştırmanın bütünlüğünü bozacak şekilde ve uygun olmayan biçimde parçalara ayırıp birden fazla sayıda yayımlayarak bu yayınları akademik atama ve yükselmelerde ayrı yayınlar olarak sunmak,

6- Haksız yazarlık: Aktif katkısı olmayan kişileri yazarlar arasına dâhil etmek veya olan kişileri dâhil etmemek, yazar sıralamasını gerekçesiz ve uygun olmayan bir biçimde değiştirmek, aktif katkısı olanların isimlerini sonraki baskılarda eserden çıkartmak, aktif katkısı olmadığı hâlde nüfuzunu kullanarak ismini yazarlar arasına dâhil ettirmek, 

7- Diğer Etik İhlal Türleri;

7/a- Destek alınarak yürütülen araştırmalar sonucu yapılan yayınlarda destek veren kişi, kurum veya kuruluşlar ile bunların katkılarını belirtmemek,

7/b- Henüz sunulmamış veya savunularak kabul edilmemiş tez veya çalışmaları, sahibinin izni olmadan kaynak olarak kullanmak,

7/c- Yayınlarında hasta haklarına riayet etmemek,

7/ç- İnsanlarla ilgili biyomedikal araştırmalarda veya diğer klinik araştırmalarda ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranmak,

7/d- İncelemek üzere görevlendirildiği bir eserde yer alan bilgileri eser sahibinin açık izni olmaksızın yayımlanmadan önce başkalarıyla paylaşmak,

7/e- Bilimsel araştırma için sağlanan veya ayrılan kaynakları, mekânları, imkânları ve cihazları amaç dışı kullanmak,

7/g- Bilimsel bir çalışma kapsamında yapılan anket ve tutum araştırmalarında katılımcıların açık rızasını almadan ya da araştırma bir kurumda yapılacaksa ayrıca kurumun iznini almadan elde edilen verileri yayımlamak, 

7/ğ- Araştırma ve deneylerde; hayvanlara ve ekolojik dengeye zarar vermek, çalışmalara başlamadan önce alınması gereken izinleri yetkili birimlerden yazılı olarak almamak, mevzuatın veya Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin ilgili araştırma ve deneylere dair hükümlerine aykırı çalışmalarda bulunmak,

7/h- Araştırmacılar veya yetkililerce, yapılan bilimsel araştırma ile ilgili olarak muhtemel zararlı uygulamalar konusunda ilgilileri bilgilendirme ve uyarma yükümlülüğüne uymamak,

7/ı- Bilimsel çalışmalarda, diğer kişi ve kurumlardan temin edilen veri ve bilgileri, izin verildiği ölçüde ve şekilde kullanmamak, bu bilgilerin gizliliğine riayet etmemek ve korunmasını sağlamamak,

7/j- Akademik atama ve yükseltmelere ilişkin başvurularda bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunmak.

7/k- Akademik teamüllere aykırı olarak bir doçent adayında etik açıdan beklenmeyen tutum ve davranışlarda bulunmak.

7/l- Başvuru dosyasında mevcut olmayan bir dergiyi mevcut yahut indekslerde taranmayan bir dergiyi taranıyor gibi göstererek, ya da hakemli olmayan bir dergiyi hakemli olarak belirterek yayın yapmak.

Görüldüğü üzere etik ihlal iddiasının dayandırılabileceği birçok etik ihlal türü bulunmaktadır. Ancak Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından doçentlik başvurularının değerlendirilmesinde en çok dikkate alınan ve en çok ihlal kararı verilen ilk kısımda yer alan etik ihlal türleridir. Bunlar arasında özellikle İntihal, Sahtecilik, Çarpıtma, Tekrar Yayım ve Haksız Yazarlık etik ihlal türleri kapsamında ihlal kararları verilmektedir.

Doçentlik başvurusunda bulunacak adayların tüm etik ihlal türlerine dikkat etmesi gerekmekte olup belirtilen etik ihlal türlerine özellikle dikkat edilmesi önem arz etmektedir. Bu tür etik ihlallerin mevcut olmadığı başvurular sonraki aşamalar olan asgari ve eser inceleme aşamalarına geçmeye hak kazanacaktır.

ETİK İHLAL SAYILMAYACAK HALLER NELERDİR?

Evrensel olarak tanınan bilim kuramları, bilim alanlarının temel bilgileri, matematik teoremleri ve ispatları gibi önermelerin çalışmalarda kullanılması etik ihlal olarak değerlendirilemez.

DOÇENTLİK BAŞVURUSUNUN HANGİ AŞAMASINDA ETİK İHLAL İNCELEMESİ YAPILIR?

Üniversitelerarası Kurul başkanlığı tarafından değerlendirmesi yapılan doçentlik başvurularında öncelikle olarak incelenen konu etik ihlal incelemesidir. Bu da başvurunuzun incelemeye alındığı ilk anda etik ihlal incelemesine gireceğini, etik yönden herhangi bir ihlal bulunmaması durumunda da diğer aşamalar olan asgari ve eser inceleme aşamalarına geçileceğini göstermektedir.

DOÇENTLİK BAŞVURULARININ İNCELENMESİNDEKİ ETİK İHLAL İNCELEMESİ NASIL YÜRÜTÜLÜR?

Bu konuda yine incelememiz gereken hükümler yukarıda yer alan mevzuatın içerisinde yer almaktadır. Başvuru tarihlerinin sona ermesinin ardından Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından başvuruların incelenmesi aşamasına geçilir. Bu noktada yukarıda da belirttiğimiz gibi başvurular öncelikle etik açıdan değerlendirilecektir. Başvuruların incelenmesi için ilgili alandan jüri üyeleri belirlenir ve dosyalar bu jürilere gönderilir. Dosya incelemesi yapan jüri üyelerinden herhangi birinin etik ihlal iddiasında bulunması üzerinde doçentlik başvuru süreci durdurulur ve adayın başvurusu etik komisyona gönderilir. 

Etik açıdan başvuruların değerlendirilebilmesi amacıyla Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından bilim alanları özelinde etik komisyonlar oluşturulur. Etik komisyonların oluşturulmasının ardından adayların doçentlik dosyaları ilgili komisyonlara gönderilir. Komisyonlara giden dosyalar komisyon üyeleri tarafından incelenir. Komisyonlar en az 5 üye ile toplanır ve üye sayısının salt çoğunluğu ile karar verilir. Etik ihlal incelemeleri bizzat komisyon tarafından yapılır, gerektiğinde ise dosyalar Uzman/Bilirkişi incelemesine gönderilir.

KAÇ ADET ETİK KOMİSYON VAR VE BU KOMİSYONLAR NASIL İNCELEME YAPARLAR?

Doçentlik başvurularını inceleyen Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından adayların başvurularını inceleyen jürilerin adaylar hakkındaki etik ihlal iddialarını incelemeleri için komisyonlar kurulmaktadır. Bu komisyonlar 3 adettir. Sosyal ve Beşerî Bilimler ile Güzel Sanatlar, Sağlık ve Spor Bilimleri ile Fen ve Mühendislik Bilimleri alanlarında komisyonlar oluşturulur ve adayın alanına göre ilgili komisyona dosya gönderilir.

Bu komisyonlar yükseköğretim kurumlarının ilgili bilim alanlarında görev yapan profesör unvanına sahip öğretim üyeleri arasından üç yıllık süreyle Üniversitelerarası Kurul Başkanı tarafından seçilen yedişer üyeden oluşur. Komisyonlarda görev yapan üyeler görev süreleri boyunca dosyalarda Uzman/Bilirkişi olarak görevlendirilemezler. Bu hükme aykırılık durumunda adayların bu durumu yargı merciileri önüne taşıması büyük önem arz etmektedir.

Oluşturulan komisyonlar etik ihlal iddialarını incelemekle görevlidir. Etik ihlal iddialarının incelenme süreci aşağıda detaylıca aktarılmıştır. Bu incelemenin ardından yine komisyonca alınan kararlar Üniversitelerarası kurul Başkanlığına gönderilir. Kararlar Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından onaylanarak adaylara tebliğ edilir.

Belirtilen komisyonlar doçentlik başvurusundaki adaylar hakkında inceleme yapacakları gibi doçentlik unvanını almış kişiler hakkında da gelen ihbar ve şikayetlere göre inceleme yapmakla yükümlüdür.

UYGULAMADA ETİK İHLAL İNCELENMESİ SÜRECİ NASIL İŞLEMEKTEDİR?

Bu noktada mevzuatta yer alan hükümlerin uygulamasına da değinmek gerekmektedir. Etik komisyona sevk edilen başvurular sevk sonrası ilk etik komisyon toplantısında incelemeye alınır. Bu ilk komisyonda jürinin iddiaları kapsamında adayın savunmasının alınmasına karar verilir. Bu savunma için başvuru yapan adaya savunmasını sunması için 15 günlük süre takdir edilir. Bu 15 günlük süre etik ihlal kararının tebliğinden itibaren başlar. Kararda jürinin iddiaları ve bu iddialara 15 gün içerisinde cevap vermesi gerektiği yazılıdır. 15 günlük süre içerisinde adayın savunmasını ilgili komisyona sunması gerekmektedir. Aksi durumda jürinin etik ihlal iddiaları savunma olmadan değerlendirilecek ve komisyon tarafından muhtemelen olumsuz sonuçlandırılacaktır. Bu noktada komisyona sunulacak savunmada hukuki açıklamalar ve emsal kararların birlikte kullanılması aday hakkında yapılacak incelemeyi büyük bir oranda lehine çevirecektir. Lex Akademi Hukuk ve Danışmanlık bürosu olarak bu noktada adayların etik ihlal iddialarına karşı yapacakları savunmalarına hukuki açıklamalarımız ve emsal kararlarımızla desteğimizi sunmaktayız. Etik iddiasına karşı yapılacak savunmalarda desteğimize ihtiyaç duyulması halinde büromuzla iletişime geçebilirsiniz 

DOSYAM UZMAN/BİLİRKİŞİLERE GÖNDERİLİR Mİ?

Adayın savunmasını sunmasının ardından ilk komisyon toplantısında jürinin iddiaları ve adayın savunması birlikte değerlendirmeye alınır. Mevzuatta bizzat komisyon tarafından bu değerlendirmenin yapılabileceği söylense de yapılan incelemelerin neredeyse tamamı hakkında uzman incelemesine gönderilmesi yönünde karar verilir. Bu noktada komisyon toplantısında jüri iddiaları ve adayın savunması komisyon tarafından belirlenen ve başvurulan alanda uzman 3 bilirkişiye gönderilir. Genellikle etik komisyon tarafından 3 adet uzman belirlenmekte ve bu uzmanların görüşleri doğrultusunda bir karar verilmektedir.

ETİK İNCELEME SÜRECİM ÇOK UZADI ALEYHİME Mİ SONUÇLANACAK?

Etik ihlal inceleme sürecini uzatan en önemli kısım uzman tarafından yapılacak inceleme sürecinden kaynaklanmaktadır. Mevzuatta uzman/Bilirkişilerin komisyona rapor sunması için herhangi bir sürenin öngörülmemiş olması dolayısıyla görevlendirilen Uzman/Bilirkişiler rapor düzenleme sürelerini kendi iş yoğunluklarına göre belirlemektedirler. Bu da bazı adayların etik inceleme sürecini ciddi oranda arttırmaktadır. Bu aşamada sürecin uzamasının herhangi bir olumsuzluktan kaynaklanmadığı ve uzama nedeninin Uzman/Bilirkişilerin raporu sunmamasından kaynaklandığının altı çizilmelidir. Adayların tedirgin hissetmesini gerektirecek herhangi bir olumsuz durum mevcut değildir.

HAKKIMDA ETİK İHLAL İŞLEMEDİĞİM YÖNÜNDE KARAR VERİLDİ SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?

Uzman/Bilirkişilerin raporunu sunmasının ardından yine ilk komisyon toplantısında jüri iddiaları, adayın savunması ve Uzman/Bilirkişilerin raporları birlikte incelenerek komisyon tarafından nihai karar verilir. Verilen karar genellikle Uzman/Bilirkişilerin görüşleri doğrultusunda verilmektedir. Bu nedenle de etik ihlal ithamına maruz kalan adayların iddialara karşı yapacakları savunmalarında Lex Akademi Hukuk ve Danışmanlık büromuzda çalışan ve doçentlik alanında uzmanlaşmış avukatlarımızın desteğini almaları önem arz etmektedir. Nitekim unutulmamalıdır ki Uzman/Bilirkişilerin görüşünü değiştirilebileceği en önemli aşama sunulan savunma aşamasıdır ve bu aşamada adayın savunmasında kullanacağı teknik, hukuki açıklamalar ve emsal kararların kullanılması Uzman/Bilirkişilerin görüşüne doğrudan etki etme potansiyelindedir.

Komisyon tarafından yapılan nihai incelemede adayın herhangi bir etik ihlal işlemediği yönünde karar verilirse adayın doçentlik başvurusu kaldığı yerden devam ettirilir. Süreç sonraki aşamalar olan asgari ve eser inceleme aşamalarıyla devam edecektir.

HAKKIMDA ETİK İHLAL KARARI VERİLDİ NE YAPMALIYIM?

Komisyon tarafından verilen karar olumsuzsa ve adayın etik ihlal fiilini işlediği yönünde düzenlenmişse adayın başvuru süreci iptal edilir. İptal kararının adaya ulaşmasının ardından aday, idari yargı merciilerinde 60 gün içerisinde iptal davası açma hakkına sahiptir. Verilen kararın haksız ve hukuka aykırı olduğu düşünülüyorsa bu noktada iptal davası açmakta fayda bulunmaktadır. Nitekim yine unutulmamalıdır ki etik incelemesi yapan komisyon ve Uzman/Bilirkişiler birer hukukçu gözüyle değerlendirme yapmamaktadır. Bu noktada komisyon tarafından verilen olumsuz kararlarda adayın savunmasında kullandığı hukuki argümanlar ve emsal kararlar açılacak iptal davasında yargı merciinin kararına direkt etki etme potansiyelindedir. Bu nedenle hakkında etik ihlal kararı verilen adayların açacakları iptal davasında Lex Akademi Hukuk ve Danışmanlık büromuzda çalışan ve doçentlik alanında uzmanlaşmış avukatlarımızla birlikte dava süreçlerini yürütmeleri sürecin olumlu sonuçlanmasına büyük katkı sunacaktır.

DOÇENTLİK BAŞVURU SÜRECİM ETİK İHLAL NEDENİYLE İPTAL EDİLDİ HANGİ DÖNEMDE YENİDEN BAŞVURABİLİRİM?

Doçentlik başvurusu etik ihlal nedeniyle iptal edilen adaylar belli bir süre yeniden başvuru yapamazlar. İlgili mevzuata göre bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiası hakkında yapılacak inceleme neticesinde etik ihlalde bulunduğuna karar verilen adayın doçentlik başvurusu iptal edilir. Başvurusu iptal edilen aday, müracaat dönemi esas alınmak suretiyle en erken izleyen üçüncü dönemde yeniden başvurulabilir.

Bu hükme göre örneği Mart 2023 döneminde doçentlik başvurusunda bulunmuş ve başvurusu iptal edilmiş olan aday 2 dönem beklemek zorundadır. Adayın yeniden başvuru yapabileceği en erken dönem Ekim 2024 dönemidir. Bu nedenle hak kaybına uğramamak adına etik ihlal kararına karşı iptal davası açmakta yarar bulunmaktadır.

ETİK İHLAL KARARIM ÜNİVERSİTEME BİLDİRİLİR Mİ?

İlgili mevzuatta buna ilişkin net bir bilgi verilmese de uygulamada genellikle aday hakkında etik ihlal kararı verildiği üniversiteye bildirilir. Yapılan bildirimin yanında üniversitenin de kendi içerisinde aday hakkında etik ihlal iddiaları kapsamında disiplin soruşturma başlatması beklenmektedir. Üniversitelerin bilimsel özerkliğe sahip olması dolayısıyla ne Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından ne de Yükseköğretim Kurulu tarafından aday hakkında disiplin soruşturması başlatılmasına yönelik ifade ve telkinleri üniversiteler tarafından dikkate alınmayabilir. Ancak uygulamada genellikle üniversiteler tarafından YÖK ve ÜAK tarafından kendilerine bildirilen şekilde aday hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı görülmektedir. Bu noktada disiplin soruşturmalarına karşı da tarafımızca hukuki destek verilmektedir. Disiplin soruşturmasının ilgililer hakkında ciddi ve ağır sonuçlar doğurma ihtimali göz önüne alındığında adayların hukuki destek almalarında fayda bulunmaktadır.

ETİK İHLAL İNCELEMELERİNDE ZAMANAŞIMI SÜRESİ NE KADARDIR? KAÇ YIL GEÇİNCE SORUMLULUK KALKAR?

İlgili mevzuat incelendiği zaman görüleceği üzere İntihal, sahtecilik ve çarpıtma şeklindeki etik ihlallerinde inceleme başlatılması herhangi bir süre sınırlamasına tabi değildir. Ancak bunların haricindeki etik ihlallerinde eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra etik inceleme yapılamaz. Bu noktada intihal, sahtecilik ve çarpıtma eylemlerinde zamanaşımının mevcut olmama gerekçesi ciddi ve ağır etik ihlaller olmasından kaynaklanmaktadır.

İntihal, sahtecilik ve çarpıtma haricindeki diğer etik ihlallerinde, etik ihlal teşkil eden eylemin öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl içinde etik inceleme başlatılmaması halinde etik ihlal iddiası incelenemez. Bu hükümde de yine belirtilen intihal, sahtecilik ve çarpıtma harici etik ihlallerde, etik ihlalin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl içerisinde inceleme yapılması zorunludur. Bu noktada öğrenmeden itibaren 2 yıl içerisinde inceleme yapılmazsa zamanaşımı gündeme gelir ve ilgili eser hakkında inceleme yapılamaz.

Unutulmamalıdır ki bu 2 yıllık süre 10 yıllık sürenin dolmasından önce gündeme gelebilir. İlgili etik ihlallerde 10 yıllık süre dolmuşsa eserin etik ihlal barındırdığı öğrenilse bile 2 yıllık süre dikkate alınmadan genel zamanaşımı olan 10 yıllık sürenin dolmuş olmasından kaynaklı olarak inceleme yapılamaz.

Zamanaşımı mevzusunda dikkat edilmesi gereken hususlardan bir diğeri de eserin tekrar yayımlanması veyahut akademik atama ve yükseltmelerde kullanılması durumunda zamanaşımı süresinin yeniden başlayacağı hususudur. Eserin tamamen veya kısmen tekrar yayımlanması ile akademik atama ve yükselmelerde kullanılması halinde yukarıda belirtilen zamanaşımı süreleri yeniden işlemeye başlar. Eser kısmen veya tamamen yeniden yayımlandığında yahut akademik atama ve yükseltmelerde kullanılması durumunda önceki zamanaşımı dolmuş olsa dahi süre sıfırlanarak zamanaşımı yeniden başlayacaktır.